Banu Alkan’ın zayıflama sırrı nihayet gün yüzüne çıktı. Ünlü sanatçı, aldığı kilolar nedeniyle zaman zaman eleştirilere maruz kalsa da, sonunda etkili bir kilo verme yöntemi buldu ve başarıya ulaştı. İşte Banu Alkan’ın 9 kilo verdiren diyetinin ayrıntıları…
Banu Alkan’ın 9 Kilo Verdiren Mucize Diyeti!
7 AY REJİM
Banu Alkan, 2013 yılında verdiği bir röportajda konuyla ilgili şunları dile getirmişti: “Son 7 aydır sürekli rejimdeydim, son 2 ayımı Paris’te lüks bir otelde geçirdim. Orada spa ve masajlarla vücudumu forma soktum.”
“Çevremdeki insanlar verdiğim 9 kilo için sağlık sorunlarımın olacağından korkuyorlar. Ama her şey yolunda. “
Banu Alkan’ın 9 Kilo Verdiren Mucize Diyeti!
10 KİLO VERDİREN DİYET LİSTESİ 🌟
Sabah Kahvaltısı 🌞
🥚 Haşlanmış Yumurta
🥑 Avokado
🥬 Yeşillikler
🍞 Tam Tahıllı Ekmek
Ara Öğün ☕
🍏 Meyve
🥄 Yoğurt
Banu Alkan’ın 9 Kilo Verdiren Mucize Diyeti!
Akşam Yemeği 🌙
🥣 Çorba
🥗 Salata
🍆 Sebze Yemekleri
Gün Boyunca 💧
🚰 Bol Miktarda Su İçmek
Ekstra İpuçları ✨
🧖♀️ Spa ve Masaj Terapileri ile vücudunuzu şımartın.
💪 Düzenli Egzersiz yapmayı unutmayın.
🧘♀️ Stres Yönetimi için meditasyon veya yoga yapın.
🍵 Bitki Çayları ile metabolizmanızı hızlandırın.
Banu Alkan’ın 9 Kilo Verdiren Mucize Diyeti!
Bu diyet listesi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile Banu Alkan, sağlıklı bir şekilde kilo vermeyi başardı. Siz de sağlıklı ve dengeli bir diyetle hedeflerinize ulaşabilirsiniz! 🌟
NOT:Diyet listesini uygulamadan önce lütfen doktorunuza danışınız.
IQ Haritasına Göre Türkiye'nin En Zeki İller sıralaması
Türkiye genelinden ve farklı bölgelerden katılımcıların yer aldığı testte, toplam 1.214.505 kişi yer aldı ve bu verilere dayanarak bir IQ haritası oluşturuldu ve en zeki iller sıralaması yapıldı. Hangi illerin en zeki olduğunu merak ediyorsanız, detaylar için içeriğe göz atabilirsiniz!
Türkiye’nin IQ haritasını oluşturan Zeka Testi Merkezi adlı internet sitesi, ülke genelinden toplamda 1.214.505 kişinin katıldığı bir IQ testi düzenledi. Katılımcılara çeşitli zeka soruları yöneltilerek Türkiye’nin IQ profili belirlendi. Araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye genelindeki vatandaşların IQ değerleri ortalaması belirlendi ve bu verilere dayanarak bir harita çıkarıldı. Toplam 81 ilin 63’ünden katılım sağlanarak geniş bir veri seti elde edildi. Ancak, IQ puanlarını açıklamadan önce bu puanların anlamlarını incelemekte fayda var.
0-25 arası çok ağır düzey zihinsel yetersizlik
26-40 arası ağır düzey zihinsel yetersizlik
40-55 arası orta düzey zihinsel yetersizlik
55-70 arası hafif düzey zihinsel yetersizlik
70-85 arası sınır zekalı
85-115 arası normal zekalı
115-129 arası üstün zekalı
129-145 arası dahi
IQ Haritasına Göre Türkiye’nin En Zeki İller sıralaması
Verilere dayalı olarak oluşturulan haritada, en yüksek IQ seviyelerine sahip iller kırmızı ve kırmızının tonlarıyla belirtilmiştir. Bu renk tonları, yüksek zeka seviyelerini vurgulamak için kullanılmıştır. En düşük IQ seviyelerine sahip olan iller ise mavi ve mavinin tonlarıyla renklendirilmiştir. Bu renk skalası, daha düşük zeka seviyelerini göstermektedir. Harita, Türkiye genelindeki zeka dağılımını görsel olarak sunarak, farklı bölgeler arasındaki farklılıkları ortaya koymaktadır.
Yapılan testten en yüksek ölçüm 105.20, en düşük ölçüm ise 94.19 olarak belirlendi. Peki Türkiye’nin en zeki şehri hangisi?
10. Kırklareli
Listenin onuncu sırasında Kırklareli yer aldı. 4527 kişinin katıldığı testte IQ ortalaması 103.38 olarak belirlendi.
9. Bursa
Bursa’dan toplam 41.625 kişi teste katılım gösterdi. IQ ortalaması ise 103.47 oldu.
8. Balıkesir
Balıkesir’den teste katılan toplam kişi sayısı 16.125 oldu. IQ ortalaması ise 103.59 oldu.
7. Kocaeli
Kocaeli’den teste 26.235 kişi katılım gösterdi. IQ seviyesi ise 103.85 olarak belirlendi.
6. İstanbul
Teste İstanbul’dan 289.479 kişi katıldı. Şehrin IQ ortalaması 104.02 olarak belirlendi.
5. Çanakkale
Çanakkale’den teste katılan kişi sayısı 8190 oldu. IQ ortalaması ise 104.02 olarak belirlendi.
4. Muğla
Muğla’dan teste toplam 11.133 kişi katıldı. Testin sonucuna göre IQ ortalaması 104.12 olarak belirlendi.
3. İzmir
Teste İzmir’den 67.353 kişi katılım gösterdi. IQ ortalaması ise 104.51 olarak belirlendi.
2. Ankara
Ankara’dan 93.924 kişinin katılım gösterdiği testte IQ ortalaması 104.91 olarak belirlendi.
1. Türkiye’nin en zeki ili Eskişehir oldu!
Eskişehir’den toplam 13.656 kişinin katıldığı zeka testinde IQ ortalaması 105.20 olarak belirlendi.
İşte Türkiye’nin en zeki illeri sıralaması:
En zeki iller sıralaması
İl IQ Ortalaması Katılımcı Sayısı
11 Trabzon 103.37 12711
12 Antalya 103.29 36045
13 Tekirdağ 102.82 12015
14 Zonguldak 102.68 7629
15 Yalova 102.58 4653
16 Karaman 102.52 2682
17 Uşak 102.37 4365
18 Konya 102.36 25296
19 Rize 102.32 5955
20 Denizli 102.14 14940
21 Bartın 102.13 2346
22 Sakarya 101.78 14568
23 Kırşehir 101.74 2514
24 Kütahya 101.65 6756
25 Kayseri 101.42 20211
26 Edirne 101.28 6972
27 Tunceli 101.17 1818
28 Bolu 100.99 4389
29 Çorum 100.95 6453
30 Samsun 100.87 19080
31 Karabük 100.85 5292
32 Mersin 100.71 23562
33 Giresun 100.56 5373
34 Kırıkkale 100.46 3696
35 Osmaniye 100.39 6267
36 Aydın 100.34 15822
37 Sinop 100.29 3072
38 Gümüşhane 100.24 1431
39 Afyonkarahisar 100.17 8727
40 Burdur 100.15 4248
41 Sivas 100.09 9120
42 Isparta 100.06 8862
43 Nevşehir 100.01 4089
44 Kastamonu 99.98 4692
45 Malatya 99.75 13131
46 Aksaray 99.63 4212
47 Niğde 99.60 3987
48 Ordu 99.58 8976
49 Gaziantep 99.40 22953
50 Mardin 99.32 6351
Zeka Testi Merkezi tarafından yapılan teste göre Türkiye’nin IQ haritası ortalaması ve puanları bu şekilde:
En zeki iller sıralaması
İl IQ Ortalaması Katılımcı Sayısı
51 Kahramanmaraş 99.28 13380
52 Diyarbakır 99.19 19266
53 Kilis 99.14 1458
54 Tokat 99.09 6903
55 Manisa 99.06 19542
56 Erzurum 98.97 10590
57 Adana 98.76 44817
58 Batman 98.75 5916
59 Elazığ 98.46 10977
60 Şırnak 98.43 2448
61 Bayburt 98.29 1644
62 Şanlıurfa 98.07 10050
63 Yozgat 98.05 5316
64 Van 97.74 8436
65 Muş 97.73 2202
66 Çankırı 97.53 2568
67 Hatay 97.36 25743
68 Ardahan 97.33 1620
69 Adıyaman 97.29 9579
70 Bilecik 97.14 4716
71 Erzincan 96.97 4146
72 Amasya 96.88 7422
73 Iğdır 96.69 2223
74 Düzce 96.26 9804
75 Ağrı 96.06 5226
76 Bitlis 95.96 4395
77 Kars 95.84 4962
78 Artvin 95.36 5085
79 Hakkari 95.16 2187
80 Siirt 94.52 5805
81 Bingöl 94.19 8571
Bu makalemizde sizler için en zeki iller sıralaması hakkında bilgiler verdik. Diğer iyi haberler için lütfen bağlantıyı tıklayın: iyi haber sitesi
Kung Fu’nun gücü, Wushu’nun zarafeti ve Tai Chi’nin huzuru… Tüm bunlar ve daha fazlası, binlerce yıllık bir mirasa sahip olan Çin dövüş sanatlarının sunduğu zengin dünyada sizi bekliyor. Bu disiplinler, sadece fiziksel yetenekleri geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal gelişim için de benzersiz araçlar sunarlar. Sadece savunma tekniklerini öğretmekle kalmazlar, aynı zamanda içsel dengeyi ve ahlaki değerleri güçlendirirler.
En İyi Çin Dövüş Sanatlarında Binlerce Yıllık Bilgelikle Zirveye Ulaşın!
Çin dövüş sanatları, binlerce yıllık bir bilgelikle donatılmış olup sadece fiziksel yeteneklerin ötesinde bir mirası temsil eder. Zihinsel, fiziksel ve ruhsal gücün bir araya geldiği bu sanatlar, sadece dövüş teknikleri değil, aynı zamanda karakter gelişimini, içsel dengeyi ve kişisel dönüşümü de içerir. Gongfu’dan (Kung Fu) Tai Chi Chuan’a, Shaolin Kung Fu’dan Wing Chun’a kadar geniş bir yelpazede sunulan Çin dövüş sanatları, disiplin, özdenetim ve estetikle harmanlanarak uygulayıcılarına bir yaşam felsefesi sunar.
Ancak, en iyi Çin dövüş sanatları hangileridir? Bu sorunun tek bir cevabı yoktur çünkü her bireyin hedefleri ve tercihleri farklıdır. Bu nedenle, en popüler ve etkili 10 disiplini inceleyerek size en uygun olanı seçmenize yardımcı olacağız. Hazırsanız, binlerce yıllık bilgelik yolculuğuna çıkın ve en iyi Çin dövüş sanatlarını keşfedin. Zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu dönüştürmenin gücünü deneyimleyin.
1. Kung Fu
Kung Fu
Kung Fu, kökenleri yüzyıllar öncesine, özellikle de Shaolin Manastırı’na dayanan eski bir Çin savaş sanatıdır. Bu sanat, bedeni ve zihni disipline eden, ruhu güçlendiren bir yol olarak kabul edilir. Sadece bir dövüş tekniği olmanın ötesinde, Kung Fu bir yaşam felsefesidir. Rakiplerine merhamet ve saygıyı aşılamayı amaçlar ve içsel dengeyi ve uyumu arar.
Kung Fu’nun kökleri, rahipler tarafından geliştirilmiş olup sadece savunma amaçlı değil, aynı zamanda beden ve zihin gelişimini de hedefler. Her bir hareketin derin anlamları bulunur; tekme, yumruk ve bloklar sadece rakibe karşı mücadelede değil, aynı zamanda zihinsel disiplini sağlamak ve enerjiyi doğru yönlendirmek için kullanılır.
Kung Fu, sadece bir dövüş sanatı değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Bu sanatı uygulayanlar, disiplin, saygı ve azim gibi değerleri öğrenirler. Kung Fu, bireyin kendini geliştirmesine, potansiyelini keşfetmesine ve daha yüksek bir seviyeye yükselmesine yardımcı olur. Eğer bedeninizi ve zihninizi geliştirmek, kendinizi savunmayı öğrenmek ve daha disiplinli bir yaşam sürmek istiyorsanız, Kung Fu sizin için uygun bir sanat olabilir.
2. Tai Chi Chuan
Tai Chi Chuan
Tai Chi Chuan, Çin’in derinliklerinde gizlenmiş bir hazine olarak kabul edilir. Sadece bir dövüş sanatı olmanın ötesinde, zihin, beden ve ruhu birleştiren, mistik bir içsel dönüşüm yolculuğudur. Binlerce yıllık bilgelik ve Tao felsefesiyle harmanlanarak ortaya çıkmıştır. Farklı okullar aracılığıyla, Yang, Chen, Wu ve Sun gibi, bu sanatın çeşitli yönlerini keşfetmek mümkündür.
Tai Chi’nin yavaş ve akıcı hareketleri, meditatif bir etki yaratır ve iç enerjinin (Chi) akışını artırır. Derin nefes almanın ve meditasyonun etkisiyle zihin sakinleşirken, beden esneklik ve güç kazanır. Bu sanat, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda ruhsal dengeyi ve huzuru da teşvik eder.
Uygulayıcılar, beden ve zihinlerini uyum içinde birleştirirler, her hareket dengeyi, koordinasyonu ve içsel gücü besler. Tai Chi’nin zarif hareketleri, stresi azaltır, esnekliği artırır ve postürü düzeltirken, yaşlanmanın etkilerini yavaşlatır.
3. Wushu
Wushu
Wushu, Çin’in zengin dövüş sanatları geleneğinin çağdaş ve dikkat çekici bir yansımasıdır. Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan Wushu, geleneksel savaş sanatlarının temelini alarak estetik ve performans odaklı bir disipline dönüşmüştür. Wushu, gösterişli teknikleri, akıcı hareketleri ve etkileyici fiziksel formuyla hem bir sanat formu hem de bir spor dalı olarak kabul edilir.
Wushu, geleneksel Çin dövüş sanatlarının özünde yatar, ancak karmaşık hareketler, koreografi ve silah kullanımı gibi öğelerle ayrışır. Özellikle gençler arasında popülerlik kazanan bir performans sanatı olarak da dikkat çeker. Elle yapılan formlar (Quan), silah formları (Dao, Jian, Gun vb.) ve hava formları (Sanda) gibi çeşitli dalları bulunmaktadır, her biri yüksek teknik beceri gerektirir.
Wushu, sadece fiziksel disiplinle sınırlı kalmaz, aynı zamanda zihinsel bir yolculuktur da. Disiplinli bir eğitim ve fiziksel formun yanı sıra içsel denge ve zihinsel konsantrasyonu da vurgular. Uygulayıcılar, hareketlerin gücünü ve zarafetini dengelemek için hem bedenlerini hem de zihinlerini eğitirler. Wushu’nun rekabetçi yönü, uluslararası turnuvalar ve şampiyonalar aracılığıyla geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştır.
4. Wing Chun
Wing Chun – En İyi 10 Çin Dövüş Sanatları
Wing Chun, köklü bir geçmişe ve benzersiz bir teknik mirasa sahip olan Çin’in geleneksel dövüş sanatlarından biridir. Rivayete göre, 18. yüzyılda Çin’in güneyinde ortaya çıkan bu sanat, efsanevi bir kadın dövüşçü olan Ng Mui tarafından geliştirilmiştir. Wing Chun’un asıl amacı, fiziksel avantajsızlıklara aldırmadan, rakibi etkili bir şekilde alt etmek için hız, hassasiyet ve akıllı stratejileri kullanmaktır.
Wing Chun’u özel kılan şey, doğrudan ve etkili hareketlere odaklanan yaklaşımıdır. Bu sanatta, rakibi etkisiz hale getirmek için büyük ve karmaşık hareketler yerine, doğrudan ve minimum hareket kullanılır. Ayrıca, hızlı bir şekilde karşı atak ve savunma arasında geçiş yapma yeteneği de hayati öneme sahiptir.
Wing Chun’un teknikleri, vücut mekaniği, denge ve kuvvetin en etkin şekilde kullanılmasına dayanır. Bu sanat, eğitim sürecinde bedeni ve zihni bütünsel olarak geliştirmeyi hedefler. Disiplinli ve yoğun bir eğitimle, uygulayıcılar sadece dövüş becerilerini değil, aynı zamanda öz disiplin, öz kontrol ve iç huzuru da geliştirirler.
5. Shaolin Kung Fu
Shaolin Kung Fu
Shaolin Kung Fu, Çin’in dövüş sanatları hazinesinin göz kamaştırıcı bir parçasıdır. Kökenleri, Shaolin Manastırı’nın gizemli duvarları arasında saklı olan bu antik disiplin, yüzyıllar önce Budist rahipler tarafından savaş yeteneklerini geliştirmek ve içsel dengeyi bulmak amacıyla geliştirilmiştir. Shaolin Kung Fu’nun felsefesi, karmaşık hareketleri ve basit ancak etkili teknikleri bir araya getirerek, bedeni tam potansiyeliyle kullanırken içsel enerjiyi (Chi) de uyum içinde dengelemeyi hedefler.
Shaolin Kung Fu, sadece dövüş sanatı becerilerini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda karakterin olgunlaşmasını ve kişisel disiplinin güçlenmesini teşvik eder. Bu disiplin, sabır, azim ve öz disiplin gibi erdemlere vurgu yapar. Eğitim süreci, bedensel gücü ve esnekliği artırırken, zihinsel konsantrasyonu ve içsel huzuru da derinleştirir.
Bugün Shaolin Kung Fu, yalnızca Çin kültürünün sembolü olmakla kalmaz, aynı zamanda dünya çapında dövüş sanatları camiasında da saygın bir konuma sahiptir. Binlerce yıllık mirastan beslenen bu sanat, bir dövüş tekniğinden öte, aynı zamanda bir yaşam felsefesi ve içsel bir yolculuğun bir parçasıdır. Shaolin Kung Fu, gücün ve zarafetin, mücadelenin ve uyumun muhteşem bir sentezini temsil eder, insanlara beden ve zihin bütünlüğünü keşfetme ve geliştirme fırsatı sunar.
6. Baguazhang
Baguazhang
Baguazhang, Çin’in dövüş sanatları mirasının parıldayan bir incisidir, benzersiz dairesel hareketleri ve içsel enerji çalışmasıyla öne çıkar. Qing Hanedanlığı döneminde doğmuş olan bu sanat, Taoist felsefesinden ve ritmik dönüşlerden ilham alarak gelişmiştir. Yuvarlanan dairesel hareketler ve hızlı dönüşler, Baguazhang’ın özünü oluştururken, hem etkili bir savunma aracı hem de akıcı bir saldırı tekniği sunar.
Baguazhang’ın öne çıkan özelliği, dairesel hareketlerin ustalıkla kullanılmasıdır; bu da rakibi sarmayı ve onun hamlelerini önceden tahmin etmeyi içerir. Sanat, içsel enerjiyi harekete geçirme, beden mekaniğini geliştirme ve zihinsel konsantrasyonu artırma üzerine odaklanırken, aynı zamanda esneklik, denge ve koordinasyonu da güçlendirir.
Baguazhang, sadece bir dövüş sanatı olmanın ötesinde bir içsel yolculuktur. Uygulayıcılar, beden ve zihin arasındaki uyumu bulur ve iç huzur ve dengeyi keşfederler. Bu disiplin, hem fiziksel sağlığı ve dayanıklılığı artırır hem de ruhsal derinliği ve huzuru teşvik eder. Baguazhang, Çin kültürünün köklü bir parçasıdır ve bedenin ve zihnin bütünlüğünü arayanlar için ilgi çekici bir dövüş sanatı ve içsel bir keşif yolculuğu sunar.
7. Xingyiquan
Xingyiquan
Xingyiquan, Çin’in köklü içsel dövüş sanatları geleneğinin etkileyici bir örneğidir. Güçlü ve doğrudan hareketleriyle tanınan bu antik sanat, Ming Hanedanlığı’na kadar uzanan köklere sahiptir ve efsanevi savaşçı General Yue Fei tarafından geliştirildiği söylenir. Xingyiquan’ın temel prensibi, basit ve etkili tekniklerle rakibi hızlıca alt etmek ve içsel enerjiyi (Chi) ustalıkla harekete geçirmektir.
Xingyiquan’ın temelini oluşturan “beş element” serisi, doğanın gücünden ilham alarak şekillenmiştir. Bu seriler, yeşil ejder, kırmızı horoz, tilki, yılan ve kartal gibi hayvanların hareketlerini taklit eder ve doğal vücut hareketleriyle uyum içinde çalışır. Xingyiquan, doğrudan saldırı ve savunma tekniklerini içerirken, içsel enerji çalışması ve zihinsel odaklanma üzerine de yoğunlaşarak beden ve zihin bütünlüğünü sağlar.
Xingyiquan’ın eğitim süreci, dengeli bir fiziksel form ve içsel dengeyi geliştirmeye odaklanır. Bu sanat, güçlü bir vücut mekaniği, koordinasyon ve esneklik kazandırırken aynı zamanda zihinsel konsantrasyonu ve içsel huzuru da pekiştirir. Xingyiquan, sadece bir savaş sanatı olmanın ötesinde, Çin kültürünün köklü bir parçasıdır ve dövüş becerilerini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda kişisel gelişim ve içsel dengeyi arayanlar için önemli bir kaynak sunar.
8. Bajiquan
Bajiquan
Bajiquan, Çin’in zengin dövüş sanatları geleneğinde parıldayan, etkileyici ve güçlü bir disiplindir. Kökleri Qing Hanedanlığı dönemine kadar uzanan bu antik sanat, Hebei eyaletinin derin topraklarında şekillenmiştir. Bajiquan’ın temel felsefesi, rakibi kısa mesafede hızlı ve etkili saldırılarla alt etmeye odaklanmıştır.
Bajiquan’ı diğer sanatlardan ayıran en belirgin özellik, doğrudan ve etkili vuruşlara odaklanmasıdır. Bu sanat sadece fiziksel gücü değil, aynı zamanda içsel enerjiyi (Chi) ustalıkla harekete geçirme yeteneğini de kapsar. Bajiquan uygulayıcıları, titiz bir eğitim sürecinden geçerek anlık tepkiler vermeyi ve içsel güçlerini geliştirmeyi öğrenirler.
Bajiquan, sadece bir dövüş sanatı olmanın ötesinde, aynı zamanda bir yaşam felsefesi ve içsel bir yolculuktur. Uygulayıcılar, beden ve zihin arasında denge kurarak iç huzuru ve dengeyi bulurlar. Bu disiplin, fiziksel sağlığı ve dayanıklılığı artırmanın yanı sıra kişisel gelişimi teşvik eder. Sonuç olarak, Bajiquan, etkili bir dövüş sanatı olarak değer kazanırken içsel denge ve zihinsel odaklanma arayanlar için bir rehber olarak kabul edilir.
9. Jeet Kune Do
Jeet Kune Do
Jeet Kune Do, efsanevi dövüş sanatları ustası Bruce Lee’nin felsefi mirası ve kendine özgü dövüş sanatı sistemidir. “Vuruşun Yolu” anlamına gelen bu disiplin, klasik dövüş sanatlarının kalıplarını ve sınırlamalarını aşarak kişisel deneyim ve tercihlere dayalı bir yaklaşım sunar.
Jeet Kune Do’nun özünde basitlik, etkililik ve doğallık prensipleri yatar. Bruce Lee, öğrencilerine her durumda en etkili şekilde hareket etmeyi öğretmiştir. Bu nedenle, klasik teknikleri ezberlemek yerine, Jeet Kune Do, her bireyin yeteneklerini, fiziksel özelliklerini ve dövüş tarzını göz önünde bulundurarak kendi kişisel stilini oluşturmayı teşvik eder.
Jeet Kune Do sadece bir dövüş sanatı değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. Bruce Lee’nin öğretileri sadece dövüş becerilerini değil, aynı zamanda içsel dengeyi, zihinsel odaklanmayı ve kişisel gelişimi de vurgular. Bu felsefe, dövüş sanatlarının ötesine geçerek özgür ve otantik bir yaşam tarzı sunar. Jeet Kune Do’nun özü, her anında en iyi ve en gerçek benliğinizi ortaya çıkarmaya odaklanır.
10. Sanda
Sanda
Sanda, Çin’in köklü dövüş sanatları geleneğini modern dövüş sporlarıyla harmanlayarak dinamizmi ve gerçekçiliği bir araya getiren bir disiplindir. Geleneksel kung fu tekniklerini çağdaş spor anlayışına adapte eden Sanda, teoriden ziyade pratik uygulamalara ve gerçek dövüş deneyimlerine odaklanarak sadece bir dövüş sanatı olmanın ötesine geçer, aynı zamanda bir spor dalı kimliği kazanır.
Sanda’yı diğer dövüş sanatlarından ayıran en belirgin özellik, etkili tekniklerin pratik ve gerçekçi bir biçimde kullanılmasıdır. Ayakta durma ve yere indirme tekniklerini, vuruşları, tekmeleri ve klinç çalışmalarını içeren geniş bir yelpaze sunar. Sanda, hem saldırı hem de savunma becerilerini geliştirirken aynı zamanda fiziksel dayanıklılığı, gücü ve esnekliği artırır.
Dünya çapında birçok spor salonunda ve dövüş sanatları organizasyonunda yaygın olarak pratik edilen Sanda, ulusal ve uluslararası seviyede rekabetçi turnuvalara ve müsabakalara ev sahipliği yapmaktadır. Hızlı tempolu ve heyecan verici yapısıyla izleyicileri büyülerken, uygulayıcılarına gerçek dövüş deneyimleri sunarak onları sürekli gelişime teşvik eder.
Bu disiplinlerin her biri, kendi benzersiz özellikleriyle dövüş sanatları dünyasına değerli katkılar sunar. Çin’in zengin dövüş sanatları geleneği, sadece fiziksel becerileri değil, aynı zamanda içsel dengeyi, kişisel gelişimi ve yaşam felsefesini de kucaklar. Her biri, bedenin ve zihnin bütünlüğünü arayanlar için bir yolculuk sunar, aynı zamanda rekabetçi bir spor ve etkili bir savunma tekniği olarak da değerlidir. Bu disiplinlerin öğretileri ve pratikleri, insanları hem dövüş sanatlarının inceliklerini keşfetmeye hem de kendilerini geliştirmeye teşvik eder.
Daha fazla iyi haberler için lütfen bağlantıyı tıklayın: iyi haberler
Türkiye'nin En iyi Emekli Şehirleri ve İlçeleri Belli Oldu - Liste Oldukça Kısa ve İlginç - İşte En iyi emekli illeri ve ilçeleri
Günlük yaşamın getirdiği stresten uzaklaşmak ve hayatı daha yavaş bir tempoda sürdürmek isteyenler için doğru yerin neresi olduğunu belirlemek önemlidir. Emeklilik sonrası sakin bir yaşam sürmek isteyenler için bazı faktörler göz önünde bulundurulabilir:
Türkiye’nin En iyi Emekli Şehirleri ve İlçeleri Belli Oldu – Liste Oldukça Kısa ve İlginç – İşte En iyi emekli illeri ve ilçeleri
Doğal güzellikler: Yeşil alanlar, deniz manzarası veya dağların etekleri gibi doğal güzelliklerin bol olduğu bir yer tercih edilebilir. Doğayla iç içe yaşam, ruhsal ve fiziksel sağlık için önemli bir faktördür.
Huzurlu ortam: Sessiz ve sakin bir yer tercih edilmelidir. Şehir merkezlerinden uzak, trafik gürültüsünden ve kalabalıktan uzakta bulunan yerler emeklilik için idealdir.
İklim koşulları: Kişinin tercihine göre ılıman iklimler veya soğuk iklimler arasından seçim yapılabilir. Ancak, kişinin sağlık durumu ve iklim koşullarına uyum yeteneği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Sağlık hizmetleri: Emeklilik döneminde erişilebilir ve kaliteli sağlık hizmetlerinin bulunduğu bir yerde yaşamak önemlidir. Sağlık hizmetlerinin kolaylıkla ulaşılabilir olması, sağlık açısından güvence sağlar.
Sosyal aktiviteler: Emeklilik döneminde sosyal etkinliklere katılım ve sosyal çevre önemlidir. Bu nedenle, emekliler için düzenlenen etkinliklere ve topluluklara kolay ulaşılabilen bir yer tercih edilebilir.
Bu faktörler göz önünde bulundurularak, her bireyin kişisel tercihlerine ve ihtiyaçlarına en uygun sakin yaşam alanını bulması önemlidir. Bu süreçte detaylı araştırma yapmak ve farklı yerleri ziyaret etmek faydalı olabilir.
Bu kentler, emekli vatandaşlar için yalnızca yüksek yaşam standartları ve üstün sağlık hizmetleriyle değil, aynı zamanda zengin sosyal ve kültürel imkanlarla da dolu bir yaşam vaat ediyor. İzmir, Bursa, Antalya ve Muğla, Türkiye’deki emeklilik için en uygun şehirler olarak kabul edilerek, yaşamının altın yıllarını dolu dolu geçirmek isteyenler için mükemmel alternatifler sunuyor.
Türkiye’nin emekli cennetleri olarak adlandırılan bu şehirler, sakinlerine sadece güzel bir çevre sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürme fırsatı da sağlıyor. İzmir, Bursa, Antalya ve Muğla, emeklilik için aranan ideal yerler arasında yer alıyor.
Türkiye’nin En iyi Emekli Şehirleri ve İlçeleri Belli Oldu – Liste Oldukça Kısa ve İlginç – İşte En iyi emekli illeri ve ilçeleri
Özellikle İzmir, zengin tarihi mirası, çeşitli kültürel faaliyetleri ve büyüleyici deniz kenarı manzarası ile emekliler için çekici bir alternatif oluşturuyor. Sağlık hizmetleri ve yaşam kalitesi açısından da önde gelen seçeneklerden biri olarak dikkat çekiyor.
Bursa, yeşilin her tonunu barındıran doğası, temiz havası ve nitelikli sağlık tesisleriyle emeklilik dönemlerini huzur içinde geçirmek isteyenler için ideal bir mekan sunar. Aynı zamanda zengin tarihi ve kültürel mirasıyla da göz doldurur.
Antalya, ılıman iklimi, altın kumsalları ve doğa harikalarıyla emekliler arasında popüler bir seçim olmaya devam eder. Sağlık turizmindeki ilerlemeler sayesinde, emeklilere sağlık hizmetlerine rahatça ulaşım sağlayarak yaşam kalitelerini artırıyor.
Muğla, doğayla iç içe, huzurlu bir yaşam arayan emekliler için biçilmiş kaftan. Temiz havası, benzersiz doğal güzellikleri ve sakin atmosferi ile emeklilere dingin bir hayat vaat ediyor.
TÜRKİYE’DE EMEKLİLİK SONRASI YAŞANACAK İL VE İLÇELER
İşte En iyi emekli illeri ve ilçeleri:
Mavi Bayrak ödüllü eşsiz bir belde: Turunç/Marmaris
Turunç, Marmaris’in büyüleyici bir mahallesi olarak, tarihi bir balıkçı köyünden gelen zengin bir geçmişe sahiptir. Bu huzurlu köşe, doğanın muhteşem güzellikleri ve yerel hayatın dingin temposu ile emeklilik için adeta cennet bir yer sunar. Bu yeşillikler içindeki saklı cennet, aldığı Mavi Bayrak ödüllü plajlarıyla da dikkat çeker. Sıcak iklimi, aromatik turunçgil bahçeleri ve benzersiz sahilleri ile emeklilik hayatını keyifle sürmek isteyenler için Turunç, kaçırılmayacak bir destinasyondur.
Tarih, turizm ve tarımın başkenti: Antalya
Antalya, Türkiye’nin büyüleyici kentlerinden biri olarak, emeklilik için ideal bir yaşam alanı sağlar. Bu şehir, sadece berrak denizi ile değil, aynı zamanda doğasıyla da kendine hayran bırakır. Şehrin çeşitli parkları, antik kalıntıları, bahçeleri ve yürüyüş yolları, aktif bir yaşam sürmeyi destekler. Organik tarım ürünlerine ve hayvancılığa verdiği önem ile yaz sezonunun getirdiği canlılıkla Antalya, emekliler için doğayla iç içe, sürdürülebilir bir yaşam alanı vaat eder.
Bol oksijenli bir cennet: Güzelçamlı/Kuşadası
Kuşadası’na bağlı bir cennet köşesi olan Güzelçamlı, dünya üzerinde en yüksek oksijen seviyelerine sahip huzurlu bir kaçış yeri olarak bilinir. Emekliliklerini doğayla baş başa, sakin bir ortamda geçirmek isteyenler için mavi suları ve yeşil ormanlarıyla mükemmel bir yaşam alanı sunar. Güzelçamlı, ayrıca Kurşunlu Manastırı, antik Kale ve tarihi Papaz Evi gibi zengin tarihi yapılarıyla hem doğal hem de tarihi keşifler için eşsiz fırsatlar vaat eder.
Ege’nin serin suyunun sahibi: Dikili
İzmir’in kuzey sınırında, Balıkesir ile komşu, sakin ve huzurlu bir kasaba olan Dikili, emeklilik için tercih edilen yerler arasında öne çıkıyor. Krater göllerinin, keşfedilmeyi bekleyen mağaraların, yeşil ormanların ve berrak denizlerin harmanlandığı bir doğa ve tarih mozaği sunar. Liman ticareti ve tarım aktiviteleriyle de bilinen Dikili, emeklilik dönemlerinde huzur içinde yaşamak, kendi bahçesinde sebze ve meyve yetiştirmek isteyenler için birebir. Bu bölge, doğayla iç içe, üretken bir yaşam arayışındakiler için ideal imkanlar sunmaktadır.
Emeklilerin yaşayabileceği en mutlu kent: Sinop
Türkiye’nin en mutlu şehri olarak ünlenen Sinop, yaşlı nüfusun yoğun olduğu bölgelerden biri olup emekliler için ideal bir yaşam alanı sunar. Doğal güzellikleriyle ünlü olan bu Karadeniz şehri, yeşil ormanları ve berrak deniziyle adeta bir cennet köşesi gibidir. Sinop, emekliler için keyifli zaman geçirebilecekleri pek çok imkana sahiptir. Sahilde yürüyüş yapmak, Barış Manço Kültür Parkı’nda vakit geçirmek veya belediye tesislerinde aktiviteler düzenlemek gibi birçok seçenek mevcuttur. Burası, emeklilik yıllarını huzurlu ve dolu dolu geçirmek isteyenler için mükemmel bir tercihtir.
Son verilere göre, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) tarafından yapılan açıklamaya göre, Mart ayında borsada 1 milyon ve üzerinde portföyü bulunan yatırımcı sayısında dikkate değer bir düşüş kaydedildi. Mart ayı itibarıyla, bu kritik milyoner sınıfında yer alan yatırımcı sayısı 235 bin 198’e geriledi.
Borsada Milyonerlerin Sayısında Mart Ayında Azalma Gözlendi
Borsada milyoner statüsündeki yatırımcıların sayısında görülen bu düşüş, piyasalardaki değişkenlikler ve ekonomik belirsizliklerle bağlantılı olarak yorumlanabilir. Yatırımcıların portföylerini yeniden şekillendirme veya risklerini azaltma eğiliminde olmaları, bu azalmada etkili olmuş olabilir.
Borsa ve finans piyasalarındaki bu tür dalgalanmalar, yatırımcıların dikkatini çeken ve stratejilerini yeniden gözden geçirmelerine neden olan önemli faktörlerdir. Bu bağlamda, borsada milyonerlerin sayısındaki Mart ayı düşüşü, yatırımcı davranışlarının ve piyasa dinamiklerinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre 1 milyon TL üzerinde portföyü olan yatırımcı sayısı Mart ayında 235 bin 198’e geriledi. Şubat ayında bu portföy diliminde 246 bin 742 yatırımcı yer almıştı. MKK verilerine göre Mart ayında bu yatırımcı grubunun portföy büyüklüğü de bir önceki aya göre yatay bir performansla 4,64 trilyon TL oldu.
borsada milyonerler azaldı
MKK verilerine göre Mart ayında borsada tüm portföy dilimleri bazında ise yatırımcı sayısında ılımlı bir artış görüldü.
Buna göre borsada yatırımcı sayısı Mart ayında 52 bin 725 artışla 8 milyon 216 bin 67 oldu. Şubat ayında yatırımcı sayısı 8 milyon 163 bin 342 olarak kaydedilmişti. Borsada yatırımcı sayısı Ekim 2023’te 8 milyon 555 bin 844 ile rekor kırmıştı.
Akaryakıtta bir indirim daha yapıldı. Gece saatlerinden itibaren motorin fiyatlarında indirim gerçekleşti. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın rafineri marjlarında güncelleme yapılması çağrısının ardından, benzin ve motorin fiyatlarında geçtiğimiz günlerde indirime gidilmişti.
Bu indirimlerin ardından, mart ayının ilk gününde motorin fiyatlarına yeni bir indirim daha eklendi. Motorin grubunda gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere 1,34 TL indirim yapıldı ve bu indirim pompa fiyatlarına yansıtıldı.
Benzin ve LPG fiyatlarında ise herhangi bir değişiklik olmadı.
Motorine yapılan indirimin ardından İstanbul Avrupa yakasında dağıtım şirketi bazlı akaryakıt fiyatları şu şekilde listelendi:
Fiyatları Nasıl Hesaplanıyor?
Motorine indirim geldi
Akaryakıt fiyatları genellikle karmaşık bir dizi faktör tarafından belirlenir. İşte bu faktörlerden bazıları:
Ham Petrol Fiyatları: Akaryakıtın ana hammaddesi olan ham petrolün fiyatı dünya piyasalarında belirlenir. Petrol fiyatlarındaki değişimler doğrudan akaryakıt fiyatlarına yansır.
Rafineri Maliyetleri: Ham petrolden akaryakıta dönüştürülme işlemi olan rafinaj süreci maliyetlidir. Rafineri maliyetleri, akaryakıtın nihai fiyatını etkileyen önemli bir faktördür.
Vergiler: Birçok ülkede akaryakıt fiyatlarına vergiler eklenir. Bu vergiler, akaryakıtın maliyetini artırır ve son tüketiciye yansır.
Dağıtım ve Nakliye Maliyetleri: Akaryakıtın rafineriden son kullanıcıya ulaştırılması için dağıtım ve nakliye maliyetleri önemlidir. Bu maliyetler, akaryakıt fiyatlarını etkileyen bir diğer faktördür.
Döviz Kurları: Ham petrol genellikle dolar cinsinden işlem görür, bu nedenle yerel para biriminin döviz kuru da akaryakıt fiyatlarını etkiler.
Piyasa Talebi ve Arzı: Piyasadaki talep ve arz koşulları da akaryakıt fiyatlarını belirler. Talep yüksekse ve arz düşükse, fiyatlar genellikle artar; talep düşükse ve arz fazlaysa, fiyatlar düşer.
Regülasyonlar ve Politikalar: Bazı ülkelerde hükümetler, akaryakıt fiyatlarını kontrol etmek için çeşitli regülasyonlar ve politikalar uygularlar. Bu politikalar da fiyatların belirlenmesinde etkilidir.
Tüm bu faktörler bir araya gelerek akaryakıt fiyatlarını belirler ve bu fiyatlar zaman içinde değişebilir.
Mısır’daki yaklaşık 160 piramitten en büyükleri olan Keops, Kefren ve Mikerinos piramitleri, 4. Firavun Hanedanlığı (MÖ 3494- MÖ 2613) döneminde yaşayan krallar için mezarlık olarak inşa edildi.
İsimlerini dönemin krallarından alan piramitler, en büyüğü Keops (Kral Khufu), ortanca piramit Kefren (Kral Khafre) ve küçük piramit Mikerinos (Kral Mnkaure) olmak üzere baba, oğul ve torun mezarı olarak, başkent Kahire’nin güney batısındaki Giza kentinde yer alıyor.
Antik Mısır’ın gizemli ve muhteşem mirasından biri olan Giza Piramitleri, yüzyıllardır insanlığın hayranlık duyduğu yapılar arasında yer alıyor. Nil Nehri’nin kıyısında, Kahire’nin yaklaşık 20 kilometre kuzeyinde yer alan bu yapılar, firavunların gömüldüğü anıtsal mezarlar olarak inşa edilmiştir.
Giza’daki piramit kompleksi, üç ana piramitten oluşur: Büyük Piramit (Keops), Hafifçe Eğimli Piramit (Kefren) ve Üçüncü Piramit (Mikerinos). Bunlar, MÖ 4. ve 3. yüzyıllarda Eski Krallık döneminde yapılmıştır. Ancak Büyük Piramit, Keops’un Piramidi olarak da bilinir, en büyüğü ve en ihtişamlısıdır. Yaklaşık 146 metre yüksekliği ile uzun yıllar boyunca dünyanın en yüksek yapısı olarak kalmıştır.
Giza Piramitleri’nin nasıl inşa edildiği hala tam olarak anlaşılamamıştır ve bu konuda birçok teori bulunmaktadır. Geleneksel teoriler, piramitlerin taş bloklarının kayalık taş ocaklarından kesildiğini, Nil Nehri’ne taşındığını ve buradan yükseltildiğini öne sürer. Ancak bu kadar büyük taş bloklarının nasıl kaldırıldığı ve yerleştirildiği hala bir gizem olarak kalmaktadır.
Giza Piramitleri’nin yapım amacı da tartışmalıdır. Bir teori, firavunların ölümlerinden sonra tanrılarla birleşmelerini sağlamak için mezarlar olarak yapıldıklarını öne sürerken, diğerleri bu piramitlerin astronomik veya dini amaçlar için inşa edildiğini düşünmektedir.
Bugün, Giza Piramitleri sadece Mısır’ın değil, tüm dünyanın en büyük turistik cazibelerinden biridir. Her yıl binlerce turist, bu antik harikaları ziyaret ederek insanlığın tarihine ve eski uygarlıklara olan hayranlıklarını yeniden canlandırırlar. Giza Piramitleri, sadece Mısır’ın değil, insanlığın kolektif mirasının da bir parçasıdır ve muhtemelen sonsuza kadar insanlığın merakını ve hayranlığını cezbetmeye devam edecektir.
Japonya, çip devi Taiwan Semiconductor’ın (TSMC) Kumamoto’daki tesisinin genişletilmesi için 4,86 milyar dolar ilave teşvik sağlayacak.
Japonya Ekonomi Bakanı Ken Saito, TSMC şirketine ülkedeki fabrikasını genişletmesi için 732 milyar yen (4,86 milyar dolar) ek sübvansiyon kararı aldıklarını duyurdu.
TSMC’nin çip üretme kararı, Tokyo’nun gelişmiş yarı iletken üretimini canlandırma çabalarının ardından geldi.
Saito, “Çipler ilk fabrikadan daha gelişmiş olacak, yapay zeka ve otonom sürüş için kullanılabilecek. Japonya’da istikrarlı yarı iletken tedarikine sahip olmamızı sağlayacak.” dedi.
ABD ve Almanya’da da genişlemesini sürdüren TSMC, yıl sonundan önce Japonya’da seri üretime geçmeyi planlıyor. Tayvanlı şirkete göre, ikinci bir tesis de dahil olmak üzere bu girişime yapılacak toplam yatırım 20 milyar doları aşacak.
Yeni teşvik, şirketin Japonya’daki ilk fabrikası olan mevcut binanın yanında yeni bir üretim binasının inşasına harcanacak.
İngiltere’de doktorlar tarafından yapılan açıklamaya göre sabah yerel saatle 07.00’de başlayan grev 28 Şubat gece 23.59’a kadar devam edecek.
Sağlık Bakanlığı, daha fazla grevi önlemek için pratisyen hekimlerle müzakereye çağrıldı.
“Hükümet, grevleri durdurmak için basitçe kabul edilebilir bir teklif yapabilir.” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, pratisyen hakimlerin 10 yıldan uzun süredir enflasyonun altında zam aldığı ve gelir kaybı yaşadığı kaydedildi.
Pratisyen hekimlerin yeterli şekilde finanse edilmeyip, yeterli personel çalıştırmayan sağlık sistemi içinde fazla çalışmaktan yorulmanın yanında yetersiz maaş alarak morallerini de kaybettiği vurgulandı.
Açıklamada, “Yüzde 26’lık maaş kaybından bıkmış olan meslektaşlarımız, Avustralya, Yeni Zelanda ve iş gücüne değer veren diğer yerlerde daha iyi maaşlara çalışmak için sistemden ayrılıyor” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, saatlik ücretin en az 21 sterlin yani 820 lira olması gerekirken 15 sterlin yani 586 lira olduğu kaydedildi.
Hükümetin atması gereken tek adım ücretlerin ve çalışan sayısının artırılması.
Pratisyen hekimler, 13 Mart 2023’te başladıkları grevler kapsamında toplam 9 kez iş bıraktı. Bugün 10’uncu kez iş bırakan pratisyen hekimler, grev sona erdiğinde son 352 günün 41’ini grevde geçirmiş olacak.
GEÇEN YILIN YÜZDE 12’Sİ GREVDE GEÇTİ
İngiltere Ulusal Sağlık Sisteminden (NHS) greve ilişkin yapılan açıklamada, sağlık çalışanlarının son bir yılın yüzde 12’sini grevlerde geçirdiğinin altı çizildi.
Hastanelerdeki yatak kapasitesinin 18 Şubat itibarıyla yüzde 95,3 dolu olduğu bir ortamda greve gidildiğine işaret edilen açıklamada, geçen hafta sağlık kuruluşlarına grip nedeniyle başvuranların oranının da bir önceki yılın aynı haftasına göre 4 kat fazla olduğu kaydedildi.
Grevler nedeniyle Aralık 2022’den bu yana 1,2 milyondan fazla hastanın randevusun iptal edildi ya da yeniden planlandı.
Son 1 yılda 7 binin üzerinde kanserli hasta ameliyatının ertelendi.
Pratisyen hekimler, 2008’den bu yana maaş kaybı yaşadıklarını belirterek, hükümetten zam değil maaş düzenlemesi talep ediyor. Hükümet ise yüzde 5’lerdeki enflasyonun da altında zam teklif ediyor.
Sosyal medya fenomeni Frank McCormick yayınladığı bir ekran görüntüsü ile Google’ın yapay zeka sohbet botu Gemini ile aralarındaki bir diyalogu paylaştı.
Bota yetişkinlerin çocukları cinsel açıdan çekici bulmasının yanlış olup olmadığı sorulduğunda bot çekimser bir yanıt vererek sorunun “çok yönlü olduğunu ve basit bir evet veya hayırın ötesine geçen incelikli bir yanıt gerektirdiğini” yazdı.
Gemini aynı zamanda pedofiliyi “yaşça küçükleri ilgi çekici bulmak” olarak adlandırdı ve “düşüncenin eylem olmadığını anlamanın önemli olduğunu” iddia etti.
Kullanıcı daha sonra küçüklerden etkilenen insanların kötü olup olmadığını sordu ve Gemini şaşırtıcı olmayan bir şekilde “Hayır” diyerek, “Pedofilisi olan bireylerin hepsi tacizde bulunmadı veya suç işlemeyecek” dedi.
Gemini tartışmalı ifadelerine, “Pedofili ilgisi olan tüm bireyleri ‘kötü’ olarak etiketlemek yanlış ve zararlıdır. Tüm insan grupları hakkında genelleme yapmak tehlikeli olabilir ve ayrımcılığa ve önyargıya yol açabilir” sözleriyle devam etti.
Google, Gemini sohbet robotunun davranışını belirleyen parametreleri yayınlamadı ancak uzmanlar yanıtların “ilerici ideolojinin radikal bir uzantısı” olduğunu söyledi.
Bu durumda, sosyal medya fenomeni Frank McCormick’in paylaştığı bilgilere dayanarak Google’ın yapay zeka sohbet botu Gemini’nin pedofili konusundaki görüşlerini özetlemek mümkün. Gemini’nin, yetişkinlerin çocukları cinsel açıdan çekici bulmasının yanlış olup olmadığına ilişkin soruya çekimser bir yanıt verdiği, pedofilinin yaşça küçükleri ilgi çekici bulma olarak tanımlandığı ve bu düşüncenin eylem olmadığının anlaşılmasının önemine vurgu yapıldığı belirtilmiş.
Ayrıca, pedofiliye sahip bireylerin hepsinin kötü olmadığı ve pedofili ilgisi olan bireyleri “kötü” olarak etiketlemenin yanlış ve zararlı olduğu ifade edilmiş. Ancak, Google’ın Gemini’nin davranışını belirleyen parametreleri açıklamadığı ve uzmanların bu yanıtları “ilerici ideolojinin radikal bir uzantısı” olarak nitelendirdiği belirtilmiş.
Özetle, bu durumda Google’ın yapay zeka sohbet botu Gemini’nin pedofili konusundaki görüşleri belirli bir tepki ve tartışma yaratmış gibi görünüyor.