TBMM yeni yasama yılına, bombalı hücum gölgesinde başladı

Bir süre ilkin hastalık geçiren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Meclis açılışına katılmadı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise eski TBMM Başkanları’na ayrılan locadan genel kurulu izledi. Bakanlar, yabancı misyon temsilcileri de katılımcılar içinde yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Genel Kurul’a girişinde teamül gereği en yaşlı Başkanlık Divanı üyesi sıfatıyla MHP’li TBMM Başkanvekili Celal Adan birlikte rol aldı. Erdoğan’ı AKP ve MHP’liler alkışlarla karşılarken, geçmiş yıllarda olduğu benzer biçimde Kılıçdaroğlu’nun yanısıra CHP grubu ve Yeşil Sol Parti grubu ayağa kalkmadı.

Sabah saatlerinde yaşanmış olan saldırının arkasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu mevzuda ne bildiri vereceği merak mevzusuydu. Erdoğan Meclis’i açış konuşmasında bu mevzuya özetlemek gerekirse değindi, saldırıyı, “Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla ulaşamayacaktır” sözleriyle kınadı.

Erdoğan’ın konuşmasında yeni anayasa, Avrupa Birliği ile ilişkiler, terörle savaşım, “Kanun Hükmü” adlı belgesel sebebiyle iptal edilen Antalya Film Festivali’nde yaşanmış olan tartışmalara ilişkin değerlendirmeler öne çıkan mevzu başlıkları oldu.

Yeni anayasa tartışmasının ortalama 10 senedir ülke gündeminde olduğuna işaret eden Erdoğan, Cumhur ittifakı ortakları olarak 2021 senesinde, kendi anayasa çalışmalarını yaptıklarını, muhalefete de bu mevzuda kendi hazırlıklarını yapmaları çağrısında bulunduklarını anımsattı. Bu mevzuda muhalefetin tutumunu eleştiren Erdoğan, “Söze ulaşınca devamlı darbe anayasasından şikâyet edenler, iş somut adım atmaya ulaşınca, ne yazık ki, konfor alanlarının dışına çıkmak istemedi. Buna karşın biz ümidimizi asla kaybetmedik” görüşünü dile getirdi.

Anayasaların başarısının her siyasal partinin, her cemiyet kesiminin benimseyeceği, her kişinin kendini içinde bularak sahipleneceği kapsayıcı bir metin olmasıyla doğru orantılı bulunduğunu belirten Erdoğan, “Cumhur İttifakı partileri olarak grubu olsun olmasın tüm partileri, tüm milletvekillerini tüm toplumsal kesimleri bu mevzuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağırımıza katılmaya çağrı ediyoruz” dedi.

Erdoğan, anayasa değişikliği kapsamında cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde de iyileştirmeye gidilebileceğini açıkladı:

“Hatta bu vesileyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk dönemindeki tecrübelerin ışığında ortaya çıkan iyileştirme ihtiyacını da, yeni anayasa emek harcamaları kapsamında değerlendirebileceğimizi ifade etmek isterim. Böylece, yeni anayasayla beraber yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme imkânı bulacağız.”

Erdoğan, iptal edilen Altın Portakal Film Festivali’nde münakaşa yaratan “Kanun Hükmü” filmine de göndermede bulunarak, “Bilhassa sanat öne sürülerek ulusal iradeye kast edenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “ByLock” ve “Bank Asya” kararları da Erdoğan’ın hedefindeydi:

“AİHM’in verdiği son kararlar, adeta bardağı taşıran damla olmuştur. Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaşları boşuna yere heveslenmesinler. Maşeri vicdanda aslına bakarsan mahkum olan FETÖ’cü alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz. Bazı ülkelerin tesiri altında kalmış olarak yetkilerini aşan, Türkiye’nin egemenlik haklarını hiçe sayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne, sistemin kurucu üyesi İngiltere bile tahammül edememiştir.”

“Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar, yolumuza devam ederiz.”

AB ile ilişkilere de değişen Erdoğan, Birliği Türkiye’ye karşı tarafgir ve önyargılı davranmakla suçladı, AB’nin vize mevzusunda Türkiye’ye örtülü yaptırım uyguladığını belirtti.

Erdoğan, tam üyelik sürecine ilişkin de şu görüşlere yer verdi:

“Eğer, artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak benzer biçimde bir niyetleri var ise, işin o tarafı da kendi bilecekleri iştir. Biz, demokrasi, hakkaniyet ve özgürlükler noktasında Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar, gene yolumuza devam ederiz.”

TBMM’nin açış konuşmasını icra eden Kurtulmuş, İçişleri Bakanlığı’na saldırıyı kınadı. Saldırının 1 Ekim’de gerçekleşmesinin rastlantı olmadığını belirten Kurtulmuş, “Milletimizin, ulusal iradenin karargâhı olan TBMM’nin açılış gününde hem de TBMM’ye birkaç yüz metre ötede bu şekilde bir terör saldırısının yapılmasının ne anlamlar içerdiğini fazlaca iyi biliyoruz. Türkiye ve TBMM, asla ve asla terörün gündemine teslim olmayacak. TBMM, gündemine haizdir ve bugün gündemi millet adına takip etmeye kararlılıkla devam edecektir” görüşünü dile getirdi.

Kurtulmuş’un konuşmasındaki ikinci mühim mevzu başlığı da yeni anayasa ve Meclis içtüzük değişikliği çağrısı oldu. Yeni anayasa tartışmalarının zemininin TBMM bulunduğunu ve bu emek harcamalar öncülük yapacağını belirten Kurtulmuş, tüm siyasal partiler ve cemiyet kesimlerinin sürece katılımın sağlayacaklarını söylemiş oldu.

Erdoğan’ın konuşmasının arkasından Genel Kurul kapanmış oldu. Meclis kulisinde gazeteciler, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısını sordular. CHP liderinin bu soruya yanıtı, “Davet yapanların ilkin anayasaya uyması lazım” oldu.

Genel Kurul’un kapanmasının arkasından Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifak ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüştü.

Çıkışta gazetecilerin saldırıya ilişkin sorusu üstüne Erdoğan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya haiz çıkarak, “İçişleri Bakanı görevini yapmış oldu” dedi.

Karşıcılık cephesinde de Mutluluk Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ettiler.

Yeşil Sol Parti milletvekilleri, Genel Kurul’un açış hitabı öncesinde saat 11.00’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Kürt problemininin çözümü” için çağrıda bulunmayı planlamıştı.

Sadece bakanlığa yönelik hücum sebebiyle Eş Başkanlar Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın’ın öncülüğündeki Yeşil Sol Milletvekilleri saat 16.00’da izahat yapmış oldu.

Kürt probleminin çözümü için iktidara adım atma çağrısı icra eden Yeşil Sol Partililer, çözüm için de Abdullah Öcalan’a uygulanan görüş yasağının kaldırılması ve çözümü kolaylaştırıcı rol üstlenmesine olanak sağlanmasını istediler.

TBMM yasama çalışmalarına 3 Ekim Salı günü başlamış olacak.